Türk Milliyetçileri Üç Mayıs Türkçülük Yürüyüşü ve Hıdırellez Bayramında Buluşuyor etkinliği gerçekleştirildi

featured
service

TÜRKAV tarafından her yıl düzenlenen ve geleneksel hale gelen “Türk Milliyetçileri Üç Mayıs Türkçülük Yürüyüşü ve Hıdırellez Bayramında Buluşuyor” etkinliği hafta sonu gerçekleştirildi.

Bu sene 6. gerçekleştirilen “Türk Milliyetçileri Üç Mayıs Türkçülük Yürüyüşü ve Hıdırellez Bayramında Buluşuyor” etkinliğine ilgi yoğun oldu.

Yürüyüş ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan TÜRKAV Çankırı İl Başkanı İsa Bölükbaşı, “Türk Dünyasında mevsimlik bayram olarak kutlanan, Adını Hızır ve İlyas kelimelerinin halk arasındaki telaffuzundan aldığı bilinen Hıdırellez bayramı kış ayının sona erdiğinin doğanın bolluk ve bereketini yeryüzüne cömertçe sunduğu gündür. Tasavvuf çevrelerinin bir veli olarak kabul ettiği gibi, peygamber olduğu da düşünülen Hızır aleyhisselam ile Peygamber olduğu konusunda genel kabul gören İlyas aleyhisselamın bu günlerde buluşmuşlar ve buluşmaya giderken geçtikleri kuraklıktan çölleşen yerler yeşermiş, ırmaklar coşmuş o bölgeye bolluk ve bereket gelmiştir. Özellikle Hızır aleyhisselam ile İlyas aleyhisselamın su kenarında veya kırlarda, buluştukları düşünülerek kutlamalar da genellikle buralarda ağaçlık alanlarda toplanılarak bir bayram havasında yapılır, türbelerde dualar okunur. Halk arasında genellikle yaygın olan ise kul daralmayınca Hızır yetişmez deyimidir. Hızır, özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu ya da peygamberdir. Hızır insanlara yardım eden, bolluk ve bereketin sembolü olan kişidir. Hastalıklara şifa dağıtır, dertli kişilerin dermanı olur. Bitkilerin ve ağaçların yeşermesini, çiçeklerin açmasını doğanın canlanmasını sağlar. Zor durumdaki insanlara yardım eder ve onların beklentilerini karşılar.

Geçmişe dönüp baktığımızda da Atalarımız daima haklının yanında olmuş, zalimin karşısına dikilmiş, mazlumların ümidi adeta kurtarıcısı olmuştur. Himayeleri altındaki milletler refah içinde yaşam sürmüşlerdir.

Bu vatanın sınırlarını kanları ile çizen, döktükleri kanın rengini al bayrağımıza veren ecdadımızın evlatlarıyız. Bu vatan bizim, bu bayrak bizim. Türklüğü var eden milli mukaddesatımıza karşı, onlarca yıldır, hız kesmeden sürdürülen kahpe saldırılara karşı göğüslerini siper eden isimsiz Türk Yiğitlerini de saygıyla selamlıyor ve manevi kişilikleri önünde saygıyla eğiliyorum.

Türkçe düşünenler, Türkçe konuşanlar, sevdaları, rüyaları, duaları Türkçe olanlar. Türkülüğü yok etme hareketine dur deme açık yürekliliğini gösteren Nihal Atsız ve dava arkadaşları mahkeme ve hapislere düşürülmüş Irkçı-Turancı davasına dönüştürülerek onların şahsında Türkçülük yargılanmıştır. 3 Mayıs 1944’te Ankara sokakları, daha önce hiç şahit olmadığı Milliyetçi refleksin gösterilmesine sahne olmuş, Türkçü Gençler, fikir büyüklerini yalnız bırakmamıştır. Yüzlerce Türkçü genç, Hükümetin talimatıyla tutuklanarak çeşitli işkencelere maruz bırakılmıştır. Tutuklananlar arasında önemli Türkçü aydın ve askerler de vardır. Necdet Sancar, Remzi Oğuz Arık, Reha Oğuz Türkkan, Fethi Tevetoğlu ve Alparslan Türkeş gibi nice vatan evladı 1949’a kadar sürecek işkence, tahkikat ve esarete tabii tutuldular. Tabutluklarda hapsedilip kelpetenle tırnakları sökülmüştür. Fakat 3 Mayıs hareketi Türk Gençliğinin yüreğinde taşıdığı Türklük ateşini söndürmemiş aksine daha da parlatmıştır.

 

Irkçılık-Turancılık davasının gerekçelerinden biri olarak gösterilen Hüseyin Nihal Atsız- Sabahattin Ali davasının 3 Mayıs 1944 tarihli duruşmasından sonra yaşanan Ankara Yürüyüşünü anmak amacıyla, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde, Tophane Askerî hapishanesinde Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır.

3 Mayıs bir bayram değildir. Milli şuurun ayaklanmasıdır. Bizim için 3 Mayıs Türk Milletine ve Türk Devletine meydan okuyanlara karşı Yeter söz Türkündür diye haykırmaktır. Bizim için 3 Mayıs Soysuzlaşmaya ve yozlaşmaya karşı başkaldırmaktır Bizim için 3 Mayıs: Türk olmanın verdiği büyük sorumluluğun gereği olarak tarihi görevimize sımsıkı sarılmaktır. Bizim için 3 Mayıs: Türk Birliğine ve Turana giden yoldur.

Türk Milliyetçileri, mağdur olmuşlar, sıkıntıya düşmüşler, ama hiçbir zaman mağlûp olmamışlardır. Türk Milliyetçileri zaman zaman horlanmışlar, suçlanmışlar, baskıya maruz kalmışlar ama Türkiye ve Türklük sevdasından asla vazgeçmemişlerdir.

3 Mayıs’ta ortaya konan milli duyarlılık ve direniş, yeniden milli şahlanış açısından güçlü bir ilham kaynağı, önemli bir örnek teşkil etmektedir. Çünkü 3 Mayıs’ı kavramak, Türk’ün çilesi başta olmak üzere, Türk tarihini ve Türk Dünyasını doğru anlamaktır. 3 Mayıs’ı anlamak, geçmişten ders alıp Türk Milleti’nin onurlu geleceğini inşa etmek için daha çok çalışmanın önemini kavramak demektir.

Türklüğe ve Türkçülüğe karşı yürütülen sistematik sindirme ve yok etme eylemleri de aynı mantıkla yapılmakta Türklüğe karşı sürdürülen düşmanca zihniyet ve tavır, dün de, bu günde aynıdır. Değişen tek şey aktör, figüran ve piyonlarıdır.

Türkçülük davasının şanlı mensupları dün kızıl Rusya’ya ve kızıl işbirlikçilerine karşı nasıl ki zafere yürüdüyse,  bugünde biz Türk milliyetçileri, Türkçülük davasının mensupları olarak ne Batının içinde bulunduğu Avrupa birliği ne Rusya’nın, Çinin içinde bulunduğu Şangay beşlisine takılıp kalmadan her şey Türklük için, Türk tarafından, Türk’e göre olan Türk Birliği mutlaka kurulmalıdır diyor Türk milliyetçilerinin mücadele tarihine altın harflerle yazılan bu anlamlı günü kutluyor, Başbuğ Alparslan Türkeş başta olmak üzere zorlu bir dönemde adını tarihe yazdıran bütün dava büyüklerimizi, gazilerimizi, şehitlerimizi rahmet minnet ve şükranla anıyorum” dedi.

Kaynak:Bizim Çankırı

Türk Milliyetçileri Üç Mayıs Türkçülük Yürüyüşü ve Hıdırellez Bayramında Buluşuyor etkinliği gerçekleştirildi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bizi Takip Edin